Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Finans Merkezi’nde gerçekleştirilen 2. Enflasyon Raporu tanıtım toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Karahan, son dönemde küresel ticarette korumacı politikaların arttığını ve bunun dünya genelinde ekonomik büyüme üzerinde aşağı yönlü riskler oluşturduğunu vurguladı. Bu gelişmeler doğrultusunda dış talep beklentilerinde önemli revizyonlar yapıldığını belirtti. Ayrıca, 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin ham petrol ve ithalat maliyetleri varsayımlarını aşağı yönlü revize ettiklerini, ancak işlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklanan artış nedeniyle gıda fiyatları tahminini 2025 için yukarı çektiğini dile getirdi.
Orta vadeli projeksiyonlarında, enflasyonda kalıcı ve belirgin iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun devam edeceğini belirten Karahan, ekonomik politikalar arasındaki koordinasyonun da güçleneceğini ifade etti. 2025 yıl sonu için enflasyon tahmininin %24, 2026 için ise %12 olarak korunduğunu aktaran Karahan, 2027’de ise enflasyonun %8’e gerileyip daha sonra orta vadede %5 seviyesinde istikrar kazanmasının hedeflendiğini söyledi.
Karahan, enflasyon tahminlerindeki güncellemelerin detaylarını paylaşarak, işlenmemiş gıdadan kaynaklanan artışın tahminleri 0,5 puan yukarı çektiğini; sıkı para politikası uygulamalarının ise bu sapmayı 0,3 puanla sınırladığını belirtti. Petrol ve ithalat fiyatlarındaki düşüşe rağmen, döviz kuru kaynaklı ithalat fiyatlarının yükselmesinin enflasyonu 0,1 puan artırdığını söyledi. Ayrıca sağlık muayene katılım paylarındaki indirim nedeniyle yönetilen fiyatlarda 1 puanlık düşüş gerçekleştiğini aktardı.
Para politikasındaki kararlı duruş sayesinde enflasyon görünümündeki bozulmanın önüne geçildiğini ve enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı biçimde düşeceğinin öngörüldüğünü belirten Karahan, fiyat istikrarının sağlanmasının ekonomik büyüme ve refah için ön koşul olduğunu vurguladı. Karahan, sıkı para politikasının kalıcı enflasyon düşüşü sağlanana kadar devam edeceğini, politika faizinin dezenflasyon sürecine uygun seviyede belirleneceğini söyledi.
Finansal piyasalardaki hareketliliklere karşı TCMB’nin aldığı önlemlerden de bahseden Karahan, Mart ayından itibaren dezenflasyon sürecinin kesintisiz ilerlediğini, enflasyonun ana eğiliminde düşüş olduğunu kaydetti. Mart-Nisan dönemindeki finansal dalgalanmalara rağmen TCMB’nin proaktif adımlar attığını ve para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini bildirdi.
Faiz artışlarının mevduat ve kredi faizlerine beklendiği şekilde yansıdığını, para piyasasında yaşanan oynaklıklar için çeşitli likidite ve döviz talebini sınırlayıcı önlemler alındığını söyleyen Karahan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının azalmasının parasal aktarım mekanizmasına olumlu etkisi olduğunu ifade etti.
Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Karahan, kurdaki beklenmedik artışların enflasyona geçişkenliğinin önceki dönemlere göre daha düşük olduğunu ve bunun verilerle desteklendiğini belirtti. Ayrıca zirai don nedeniyle oluşabilecek gıda fiyatı risklerine dikkat çekti. İç ve dış talepte yavaşlamanın devam edeceğini ve bunun dezenflasyon sürecine katkı vereceğini söyledi. Ücret artışlarına yönelik ise karar verici olmadıklarını, temel hedefin enflasyonu kalıcı biçimde düşürmek olduğunu vurguladı.